Kalp Gerçekten Düşünür veya Hisseder mi?

Öncelikle şunun cevabını hemen verelim kalp düşünemez veya hissedemez.Peki neden insanlar böyle zannediyorlar.M.Ö.(2500-1000)Eski Mısır zamanlarında insanlar kalbi düşünme duyguları yönetme merkezi olduğunu düşünürler ve ölülerinin bile mumyalamak için tüm iç organlarını çıkarttıkları halde kalbi yerinde bırakırlardı.Yine bir böyle düşünen millette Eski Yunan milleti ruhun kalbin içinde bulunduğunu ve kanın ruhun gıdası olarak nitelerlerdi.Kişi öldüğünde kan sızdığı ve böylece ruhunun besinsiz kaldığı düşünülürdü.Bu düşünceler Hipokrat'a kadar devam etmiştir.Ta ki Hipokrat araştırmaları sonucunda tüm zihinsel faaliyetleri beynin yaptığını söylemiştir ve şu açıklamayı yapmıştır "Şunu biliniz ki keyif, sevinç, kahkaha, neşe ve üzüntü, acı, ümitsizlik ve keder yalnızca beyinden çıkar (kaynaklanır).Özellikle düşünme, anlama, görme ve işitmeyi, neyin doğru neyin yanlış olduğunu, neyin tatlı neyin acı olduğunu öğreniriz.Daha da ileri olarak beyinle kızgınlaşır, saldırgan oluruz, korkar ve endişeleniriz, rüya görürüz, beklenmedik hatalar yaparız, yersiz sıkıntılar yaşarız, hata yaparız, deneyim yaşamak isteriz.Beyin sağlıklı olmadığı zaman; aşırı sıcak, aşırı soğuk, aşırı nem ve aşırı kuruluk gibi şeylerin tümünden etkileniriz."demiştir.Ancak yunan ve mısır milletlerinde bu görüşleri din ile bağdaştığı için değiştirmek istememişler ve Hipokratın görüşlerini inkar etmişlerdir.İslamiyette de kalbe beyin özellikleri itham edilmiştir.Kuranda birçok kez kişinin kalp ile iman ettiği ve kalp ile olayları idrak ettiği belirtilir.Bence kuranda yazan kalp kelimesi manevi ve mecazı olarak kullanılmıştır ve yanlış değildir.Kuranda geçen bazı ayetler şöyledir:

"Andolsun ki biz, cinlerin ve insanların çoğunu cehennem için yarattık; onların kalpleri vardır; düşünmezler onunla; gözleri vardır, görmezler o gözlerle; kulakları vardır, duymazlar o kulaklarla. Onlar dört ayaklı hayvanlara benzerler, hatta daha da sapıktır onlar. Onlardır gaflette kalanların ta kendileri."(Araf suresi 179.ayet)

"Ve (bu) nifak çıkaranları bilmesi (münafık olanların belirlenmesi) içindi. Ve onlara: "Gelin, Allah yolunda savaşın veya savunun (müdafaa edin)." denildiği zaman, "Biz harp (etmeyi) bilseydik, elbette size tâbî olurduk (sizinle gelirdik)." dediler. İzin günü onlar, îmândan çok küfre yakındırlar. Onlar, kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyla söylüyorlar. Ve Allah, onların gizledikleri şeyi çok iyi bilir."(Ali imran suresi 167.sure)

"Onlardan seni dinleyenler de var ve biz, dinledikleri sözleri anlamamaları için kalplerini perdeleriz, kulaklarını ağırlaştırırız da bütün delilleri görseler gene de inanmazlar onlara. Nihayet de yanına geldiler mi çekişmeye başlarlar seninle ve bunlar, ancak evvelce gelip geçenlere ait masallar derler."(Enam suresi 25.ayet)
Bu ayetlerde görüldüğü gibi kalp düşünür hisseder bir varlık gibi gösterilir.Kuranda az da olsa beyin kelimesi geçmektedir fakat organ anlamında değilde sıfat anlamında kullanılır.
Türk felsefecilerden Farabi'de kalbi düşünen bir varlık olarak görmüştür.Fakat yine bir Türk ve tıpçı olan İbn-i Sina ise beynin düşündüğünü söylemiştir.Bu düşünceleri yüzünden bazı kişiler Farabinin dinden uzaklaştığını iddia etmişlerdir.Sonuç olarak duruma bilimsel olarak bakarsak beyin düşünür.Ama dini açıdan bakarsak kalbinde düşünme hissetme gibi özellikleri olabilir.
Sizce düşünmeyi kalp mi yapar beyin mi? Yorumlarda belirtin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder